-
Naylon koruyucudur, kollayıcıdır
Bir çoklarımızın mensubu olduğu Türk milletinde yeni alınan eşyanın üzeri eğer naylonla ya da plastikle kaplıysa, onu sonsuza kadar plastik içinde muhafaza etme hastalığı vardır.
Ben bu huyun en fazla baba olarak tabir edilen aile reislerinde olduğuna inanıyorum zira alınan eşyanın parasını - büyük ihtimalle - onlar vermiştir ve başına bir şey gelsin, hemencecik eskiyip pörsüsün istemezler. İlk alındığı şekilde kullanılmasını salık verirler mütemadiyen.
Televizyona yeni kumanda mı alınmıştır, jelatininden asla çıkarılmadan kullanılmalıdır! Ya ama tuşlara basamıyorum babaaa! diyecek olursanız nasıl basamıyorsun?! Bak ben nasıl basıyorum! şeklinde uygulamalı azar yersiniz.
Eve yeni bir koltuk alındıysa, getirilirken sağına soluna bir şey olmasın diye sarıldığı kalın naylondan kesinlikle çıkarılmamalıdır. Örtü gerekirse naylonun üstüne örtülmelidir ama o naylon asla sökülemez. Estetikmiş, görüntüymüş zerre önemli değildir; önemli olan o koltuğun naylonundan ayrı gayrı bırakılmamasıdır.
Bazen büyüklerimiz ile naylon ürünler (kap - kacak, poşet) arasında duygusal bağlar bulunduğunu ciddi ciddi düşünüyorum. Marketlerde ihtiyacı olmadığı halde kasadayken fazladan naylon poşet tırtıklayan (ya da kasiyerden evladım fazla poşetin var mı? şeklinde talepte bulunan) teyzelerin konuyla mutlaka bir alakaları var, çözmek üzereyim!
Yorumlar