-
Başka maruzatım yok hakim bey
Olay bütün dinlerde yukarıdaki resimdeki gibi işliyor esasen: Kişiye göre kendi inancı bir numara, süper, über, en doğru ve en hakiki olanıdır. Bu nedenle diğer inançlara ya da inançsızlıklara eline geçen her fırsatta alttan alta taş atar. Bazen de bunu alenen, tehdit edercesine yapar. Hakaretlerini ardı ardına sıralar: Kafir, imansız, gevur, namussuz, pislik! Yahu herkes benim inandığıma inanmak zordunda değil. Herkesin dini kendine diye hiç düşünmez. Kendini savunma veya sataşma sırası karşı tarafa geldiği zaman da bütün gücüyle haykırır: Hooop inancıma saygı göster bakalım!
Ben şu son karikatür krizinde çıkan yaygarayı ve kopan fırtınaları bir nebze de olsa anlayabiliyorum. İnsanlar İslam'a hakaret edildiği gerekçesiyle küplere binmiş vaziyette.. İnandığı şeye laf edilmesi insanı üzer, kırar, yaralar ve bundan daha normal bir şey olamaz. Ama işte herkes de senin veyahut benim inandığım şeye inanmak mecburiyetinde değil arkadaşım. Adam bana göre hiç de komik olmayan karikatürünün bir yerine Allah yok, din yalan yazısını kondurmuş. Allah'a inanmayın ulan, yoksa hepinizi keserim, kan alırım bir yerinizden kan! dememiş mesela. Ama ben bir Tanrı'ya inanma gereği hissetmiyorum, bana göre Allah yoktur dedi diye en kendi halinde yaşayan ateistin bile yaşamaya hakkının bulunmadığı, en hafif tabirle imana kavuşturulması için çaba harcanması - ki bu direkt bir insanın yaşam tarzına müdahaledir, adam / kadın sen neye inanmak istiyorsan inan ama ben inanmıyorum diyor; sense yasaların ve insanlarının düşünce biçimiyle ''tamam sen bilirsin ama sana hayatı dar edeceğim, her fırsatta aşağılanacaksın, toplum içindeki yerin ve rolünü elinden alacağım, öyle nefret edilen bir kişilik olacaksın ki ölüm tehditleri almamak için yeri geldiğinde neye inanmadığını bile saklamak, rol yapmak zorunda kalacaksın'' diyorsun. Karşındakini delirtiyor, inandığın şeye karşı nefret eder hale getiriyorsun. Daha ötesi var mı? - fikrinde olan insanlar var. Salt Müslümanlar'dan bahsetmiyorum, her din mensubu insan var bunların içinde. İnandığım şeye saygı göster! derken kastettiğiniz olgu bu durumlarda pek de geçerli değil sanırım...
Bak canım kardeşim; diyelim ki ben Hindu'yum ve inekler benim için oldukça kutsal varlıklar; tamam mı? Mantıklı veya mantıksız, komik veya gerzekçe ki bu seni zerre ilgilendirmez. O benim inanç dünyam ve senin bunun hakkında ileri geri konuşmaya, hakaret etmeye şuncacık dahi hakkın yok. İnanca saygı! Ama sen ne yapıyorsun, benim en üst mertebede saygı duyduğum ineklere olan inancımla her fırsatta dalganı geçiyorsun, aklınca espriler yapıyorsun. O da yetmiyor, kutsalımı bi güzel kesip afiyetle yiyorsun! Yani benim için değerli olan şey, senin için hiçbir şey ifade etmiyor! Tıpkı senin kutsalının başkaları için hiçbir şey ifade etmemesi gibi. Senin benim kutsalımla ilgili espriler üretip yeri geldiği zaman onu kavurma yaparak yemen; diğer tarafta Allah yok, din yalan olarak tezahür eyliyor. Bir de bu yönden düşün...
İslam'a ne kadar büyük bir saygım varsa, diğer tüm dinlere de eşit derecede saygı sahibiyim. Demem şu ki, amanın dinime hakaret ediyorlar! diye salyalar saçınmadan evvel, ''ben diğerlerinin inandıklarına veya inanmadıklarına ne kadar saygı gösteriyorum, gösterdim ki karşılığını bu şekilde aldım; ben nerede hata yaptım? Biz nerede hata yaptık?'' diye şöyle iyice bir düşün. Ama samimi ol, kendini kandırma. Aleviler için şöyle böyle diyorlar, onlarla arkadaşlık etme sakın! diyen anneni, Hıristiyanların ve Yahudilerin imansız olmalarından ötürü cehennemde yanacaklarını söyleyen Allah'la konuşmuş da gelmiş babanı, oruç tutmuyor diye önce sözlü tacize, sonra da fiziksel şiddete maruz kaldığını duyduğunda ''O da yemek yemeseymiş, kendi kaşınmış!'' diye söylendiğin Ahmet'i, Mehmet'i getir bi aklına. Ondan sonra gel ''inandıklarımıza saygı göstersinler!'' diye göğsünü gere gere bağır. Başka maruzatım yok...
Yorumlar