-
Öldürmeyen senarist öldürmüyor
Öyle Bir Geçer Zaman ki'de bu hafta:
İzlerken Soner o uçurumdan Amerikan aksiyon filmlerine böbrek taşı döktürecek şekilde yuvarlanan otomobilden sağ çıktığı takdirde suratlarına Bergen misali kezzap atmaya yemin ettiğim Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin ilginç senaristleri beni katil edecek. Çüş diyorum sadece.. Adam bırak sağ çıkmayı, ameliyat sonrası istese mükemmel bir kolbastı performansı sergileyecek kıvama geldi neredeyse. Çüş demiş miydim? Az bile...
Bir televizyon dizisinden ne kadar inandırıcılık ve gerçekçilik bekliyorum ki gerçi; benimki de iş! Ama Öyle Bir Geçer Zaman ki bizi ilk bölümlerindeki gerçekçilikle ekrana kitlemişti. Cemile'in kaderine üzülmüş, Karolin şırfıntısına ağzımıza geleni saydırmış, Ali Kaptan'a binbir beddualar etmiştik, deşarj oluyorduk tv karşısında. Halbu ki bir de son bölümlerin seyrine bak, olayı iyice Brezilya dizisi kıvamına getirdiler. Hiç yakıştıramadım.
Hele o her yerden çıkan Muhteşem Süleyman yok mu? Bitiriyor beni! Yahu bu adam yemiyor mu, içmiyor mu, sıçmıyor mu; özel hayatı, aşk dünyası, fantazi alemi yok mu bu herifin! Yani ömrünü Soner Beyciğine adamış şekilde daha nereye kadar? Pat bi gün Soner Beyciğinin kavgada dağılan loblarını toplar şekilde çıkar karşımıza, pat öbür gün Aylin'in biricik Soner Beyciğini kurşunlamasına karizmatik bir şekilde mani olur; sonra o meşhur ''hiçbiriniz sallamıyorum millet, varsa yoksa Soner Bey, ben onun için yaşıyorum'' içerikli konuşmasını yapar; havayı yumuşatır. Biz de ekran başında ''vaaay Sülüman rulezz!'' deriz ağzımız iki karış açık halde. Nesin sen Süleyman, insan mısın dostum? On tane Hürrem kurban olsun sana. (Galiba diziler karıştı :P)
Sen Ali olacak deyyus, bak; yediğin naneleri şu sıralar ''uzun bacak ve sarı saç uğruna tekmeyi geçirdiğim eski eşimi ve çocuklarımı had safhada umursuyorum. Aslında iyi biriyim ben ama çevrem kötü. Bi tanısan aslında çok seversin, valla bak'' davranışlarınla unutturacağını sanıyorsan sana orta parmağımı göstermeyi bir borç bilirim adamım. Şimdi o koca, pis kıçını al ve defol burdan. Anladın mı beni ha, sersem herif!
Ya bi Osman vardı n'oldu O'na?! N'aptınız lan çocuğa söyleyin çabuk! Bir vakitler sayesinde az ekmek yemedi kağıt mendil endüstrisi; kaç eve sıcak aş, bir somun ekmek girdi onun sayesinde bilmezsiniz. Bu yavruyu da iç ettiler galiba, çok üzülüyorum.
Mete bebeğim; yanlış hatırlamıyorsam senin Türkiye çapında oldukça tanınan, bilinen, sevilen bir pop müzik gurubun vardı değil mi canım? Ulan o zaman niye garson kızların peşinde dedektifçilik oynamayı bırakıp işinin başına, hayranlarının kucağına dönmüyorsun deyyus! Ergen kızlar uğruna baygınlık geçirilesi sahne performansları bekler, gül gibi ortamı helvacı Necati'ye mi bırakacan itoğlu! Çabuk işinin başına!
Berrin aynı Berrin.. Hiç bir değişiklik yok. Evlendin, çoluk çocuğa karıştın, ana oldun ama hala Ahmet Ahmet diye yırtıyorsun bi tarafını. Zati kırk yıllık kankan Ayten de Ahmet'e abayı yakarak attı mı sana kazığı, otur ağla şimdi kara bahtına, kem talihine. Ahmet'te de komünist olmanın getirdiği bir karizma, bir kuul olma durumu, bir karşı konamaz seksilik var herhalde; herkes yazıyor buna. Allah sabır versin, komünist olmak da zor.
Bu arada İblis Karolin; yo madafaka taam mı?! Zaten Türkçe'yi doğru düzgün konuşamıyordun, gördük ki İngilizcen de bi boka benzemiyor. Öyle bi taraflarını yırtarcasına bağırınca bir Frankeştayn, bir Gulyabani olup çıkıyorsun gözümde; iticiliğine iticilik katıyorsun. Seni de babanı da sevmiyorum Karolin.
Kenan Bey, onlar nasıl şeytan bakışlar, nasıl buram buram intikam kokan kelamlar; o nasıl planlı, programlı Cemile Karcı'yı çökertme senaryosudur şaştım kaldım vallahi. Sen Hikmet aka. Eks Balıkçı'nın dişiyle, tırnağıyla oldurduğu holdingin tepesine kon, her bişeye çöreklen; hemi de bunu tereyağından kıl çeker gibi yap. Valla Epsilon yayınlarından ''NASIL VOLEYİ VURDUM?'' diye kitap çıkarsan şu dakika alırım. Ha niye Epsilon ben de bilmiyorum, ordan çıkar sen yine de.
Öyle Bir Geçer Zaman ki'de bu haftanın sonu.
Soner Allah cezanı versin mal adam! Deli ettin, manyak ettin gül gibi kızı! Murat sen de edebinle ölemedin, illa bi şok son, illa olayı batırmalar. Ne güzel eş kontenjanından cennete gidecektin zati; o huri benim, bu huri senin sefanı sürecektin. Bir yanda bal ve süt ırmakları, diğer yanda meyve bahçeleri, ooohh gel keyfim gel yapacaktın. İyi halt ettin beynine sıkarak. Salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya!
Yorumlar