-
Mezhebi geniş bunlara deniyor herhalde!
Kavak Yelleri'ni düzenli bir şekilde olmasa da takip etmeye çalışan biriyim. Yani bir hafta izleyemediysem, diğer hafta mutlaka izlerim. Entrika seviyorum, olayım bu.
Dizinin başında dört kişilik; ikisi kız, ikisi erkek bir arkadaş grubu vardı malumunuz: Aslı, Efe, Deniz ve Mine.. Aslı ve Deniz birbirlerini seviyorlardı. Mine ve Efe de bunların yanında deodorantların kenarına yapıştırılmış tekli kadın pedi misali eşantiyon olarak dolaşıyorlardı. Hani abla deme, bir gün lazım olur hesabı. Ama hepsi can ciğer arkadaştılar tabii, aralarından H2O sızmıyordu.
Neyse paşam ustam; bu ikisi bir gün ayrıldı, kıyamet ondan sonra koptu. Mine insanı zaten baştan beri Deniz'e meyilliydi. Aslı'yla aralarını bozmak için elinden geleni ardına koymuyordu. Ne yaptı ne etti, Deniz'le halvet olmayı başardı, başı göğe erdi. (Allah'ım, şu arkadaşlık ortamının güzelliğine bakar mısınız?!) O sıralar da bizim etliye sütlüye karışmayan, ensesine vur, ekmeğini al görünüşlü Efemiz, kırk yıllık arkadaşı Aslı'ya bir takım duygusal hisler beslemeye başladı. Aslı da durumu çakar çakmaz çakan çakmak moduna geçip, laayn hazır Deniz'den de ayrılmışım, boştayım. Dur bi de Efeyle takılayım biraz, dostluğumuz pekişsin! dedi ve Efe'ye yeşil ışık yaktı. Bu arada Deniz durumu öğrenince Efe'ye sen ne biçim arkadaşsın, insan arkadaşının yavuklusuna göz diker mi? diye celallendi ama Aslı ya banane, banane! Ben Efe'yi seviyorum banane! deyince pısıp sünmek zorunda kaldı.
Efe'nin Aslı'yla çıkmaz iken eskiden dağ, bayır, yol demeden çıkış işlemleri yaptığı bir kız arkadaşı vardı: Su.. O da bu nezih ve örnek alınası arkadaşlık ortamına dahil oldu! Bacım, senin sevgilin benim eski sevgilimdi ama nah şu kadarcık umursuyorsam namerdim. Ben de sizler gibi mezhebi genişlerdenim çünkü. Zerre ırgalamaz beni mentalitesine sahip Su hanım, amaaan dert ettiğin şeye bak, ne olmuş yani sevgilimin eski sevgilisiysen? Ben bu güne bugün en yakın arkadaşıyla çekinmeden duygusal yakınlaşmalara girmiş bir insanım. Sendeki mezhep geniş de bendeki patlıcan mı (olmadı galiba!) düşüncesindeki Aslı'yla derhal kanka modunda takılmaya başladı. Bu esnada Deniz ve Mine de kendilerini bir şekilde Aslı ve Efe'ye kabul ettirip tekrar eski kankalık günlerine geri döndüler. Şimdi beşinin de arası çok iyi Allah bozmasın! İşte kitaplara geçesi harikulade dostluk, kardeşlik ortamı!
Bakalım ilerleyen bölümlerde ne olacak, asıl en çok onu merak ediyorum. Tahminlerim; Efe olayı iyice abartıp Deniz'e karşı bir takım hisler beslemeye başlayacak, O'nun uğruna Aslı'dan ayrılacak. İntikam alma hırsıyla yanıp tutuşan Aslı'da da hafiften Su'ya kayma eğilimleri baş gösterecek. Bu arada Mine, psikopat Burak'tan ayrılıp beni de aranıza alın, kıskandım ama! diyerek Aslı ve Su'nun marjinal ilişlerine ortak olmak isteyecek. Beklenmedik ayrılık neticesinde balataları sıyıran ağır abi Burak, Su'yu bırakıp kaçan Atakan'ın izini sürdükten sonra birlikte Aslı, Su ve Mine'ye nazire yaparcasına elele Bebek'te üç beş tur atacak, olmadı bi de sinema yapacaklar. Olabilecek şeyler bunlar, garipsemeyin. Yani şu son bölüme kadar yaşanan gelişmeleri garipsemediyseniz bunları da garipsememeniz lazım.
Dizinin senaryosu çok bariz bir biçimde Dawson's Creek'den aşırma ayrıyetten, iki diziyi de izlemiş olanlar farkedeceklerdir. Hayır; bok atmak ya da sırf eleştirmiş olmak amacıyla yazmıyorum bunları, gerçeği bu. Amerikan kültüründe bu tür sıkı dostlar arasındaki sevgili paslaşmaları normal kabul edilip tolerans gösterilebilir lakin burası Türkiye! Ben hiç bir arkadaş grubunda haydi sevgili arkadaşlar, dostluk denen kutsal mevhumun içine sıçarcasına birbirimize aşık olalım! Sonra duygusal açıdan yakınlaşma içine giren çiftlerimiz ayrılsın ve eş değişimi baabında ötekilerimize yavşasın. Ondan sonra da hiç bir şey olmamış gibi birbirimizin suratlarına bakmaya devam edelim, bu sevgi ve dostluk sonsuza kadar sürsün heleley höleley! mantığına sahip insanlar olduğunu sanmıyorum.
Gerçek hayatta böyle bir arkadaş ortamı yok yani sevgili mini mini birler, sizleri yanlış yönlendiriyorlar. Biz sağlıklı ve mantıklı gençler, bu tür olayları asla tasvip etmeyiz. Edeni de kınarız. İnsan kırk yıllık arkadaşlarına sarkıp, eski sevgililerinden meydana gelen bir dostluk yumağı içinde yaşantısını sürdürür mü yahu? Ayıp denen bir şey var.
Yorumlar