-
Her kim çaldıysa tekrar yerine koysun yoksa meraktan çatlayacağım burda!
Bertie Brown çok şanslı bir çocuk. Yatak odasında çatı penceresi var. Bu da yatağa uzandığında gökyüzünü görebileceği manasına geliyor. Kuşları, bulutları, uçakları görebiliyor ama herşeyden önemlisi, uzandığında aya bakmayı çok seviyor.
Soğuk bir Kasım akşamı; Bertie her zaman yaptığı gibi gökyüzüne bakmak ve ayın hangi halde olduğunu görmek için yatağa uzanmaya hazırlandı ama onu hiçbir yerde göremedi. Oldukça endişelendi ve kendi kendine düşünmeye başladı: ''Acaba ayı kim çaldı?''
Bahçeye çıkmaya ve eğer görecek olursa gececi hayvanların yardımına başvurmaya karar verdi. Gececi hayvanlar, geceleri ay çıktığında ve biz yatağa gittiğimizde ortaya çıkarlar...
Bertie ilk önce kirpiyi gördü. ''İyi akşamlar kirpi'' dedi kibarca. Kirpiyi sinirlendirmek istemiyordu. ''Ayı sen mi çaldın? Onu hiçbir yerde bulamıyorum da.''
''Hayır'' dedi kirpi. ''Ben çalmadım.'' ''Akşam üzeri yaprakların arasında yiyecek aramakla meşguldüm.'' ''Peki'' dedi Bertie, ''Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.'' Tekrar aramaya koyuldu.Sonrasında Bertie tilkiyi gördü. ''İyi akşamlar tilki'' dedi kibarca. Tilkiyi sinirlendirmek istemiyordu. ''Ayı sen mi çaldın? Onu hiçbir yerde bulamıyorum da.''
t.u.b.a; kendini kaptırmış bir biçimde hikayenin geri kalanını okumak üzere kaynak linkindeki sayfayı çevirdiği anda karşısına aşağıdaki yazı çıktı ve rüyadan uyandı, küçük çapta bir şok geçirdi:
''Hayır'' dedi tilki. ''Ben çalmadım.'' ''Akşam üzeri yavrularımla beraber evimizde oyun oynuyordum.'' ''Peki'' dedi Bertie, ''seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.'' Ve tekrar aramaya koyuldu. .............................. (Kaynak)Allah cezanızı versin lan! Hevesimi kursağımda bıraktınız, ne güzel okuyordum. İlla yapacaksınız di mi kapitalist propagandanızı! Sonrasında ne olduğunu öğrenmek için kitabı satın alınmış. Almıyorum ulan, zaten Türkiye'de yok, satmıyorsunuz ki nasıl alıcam? Hayır en azından burda olsa gider bi kitapçıya, göz atıyorum yalanıyla geri kalanını okurdum bi şekilde. Çocuk kitabı neticede; üç beş sayfa birşeydir. O değil, kitabın çizimlerini yapan adam Rus. Rus ama o da kapitalizmin uşağı olmuş. Gözümden düştün Vlad Gerasimov, duvar kağıtların enfes olsa da gözümden düştün bi kere. Stalin'in, Lenin'in, en önemlisi Karl babanın kemikleri sızlıyor şu an mezarlarında, biliyor musun bunu? Eshefle kınıyorum.
Sonunu delicesine merak ediyorum arkadaş bunun. Bir Lost kadar karizması ve gizemi var şu an benim nezdimde. Ne olacak? Bertie hırsızı bulabilecek mi? Ay'ı kim cukkaladı? Merak ediyorum. Anormal olmak tam manasıyla buna tekabül ediyor sanırsam, evet.
Şey: Neredeyse hiçliğe yakın, berbat İngilizcemle tek başıma, yapayalnız bir biçimde çevirdim hikayeyi. Dolayısıyla yanlış tercüme ettiğim yerler olmuştur, normaldir. Sonuç itibariyle lisede öğrenilen İngilizce'yle ancak bu kadar oluyor. Hor görmeyin, dalga geçmeyin. Ağlıyorum sonra, makyajım filan bozuluyor; hoş değil.
Yorumlar